Endoskopik sinüs cerrahisi (FESC) nasıl yapılır? Herkes için uygun mudur? - Prof. Dr. Erkan Tarhan

Endoskopi sinüs cerrahisinde iki ana başlıkta tercih ediyoruz. Birincisi tekrarlayan enfeksiyon, kronik sinüzitler. Bunlarda başarı şansı çok yüksektir. Yüzde seksenin üzerindedir. Başarıdan kastımız tekrar etme oranı tabii ki. İkinci durum yani tekrar nüfusun içerisinde kullanılma yaygın kullanım endikasyonları poliplerdir. Polipler halk arasında beyaz, üzüm salkımı diye bilinen burun etleridir. Ama bu konka değil, burun etleri. Bu durumda da endoskopi cerrahisi yine başarılıdır. Fakat etme oranı yüzde otuzdur. Yüzde otuzu maalesef tekrar edebilir. Böyle durumlarda biz hemen tekrar ikinci bir ameliyat, üçüncü bir ameliyat değil, ilaçlarla, korsiyonlu ilaçlarla bunları tedavi etmeyi isteriz. Endoskopik sinüs cerrahisindeki amacımız bizim stıkalı sinüs burçlarını açmak ve bu boşluklara havanın girmesini sağlamaktır. Bu dediğim gibi burun içinden yapılan ameliyatlardır bunlar. Bu ameliyatlardan sonra da tampon kullanmamaktayız yine. Hasta, hastanede yatma yatmasına gerek yoktur. İşte bir iki saat kadar süren bu ameliyatlardan sonra dinlendikten sonra saat sonra Emine gidebilir. Ameliyat sonrasında bu takipleri gerekecektir. İlk bir iki gün buruna hafif sızıntı şeklinde kanamalar olağandır, normaldir. İlk bir hafta bazen burun tıkanıklıkları eşlik etmektedir. İçindeki yaralardan, işte pıhtılaşmış kanlardan dolayı. Ama iyileşme süresi bir haftadır. Bir haftadan sonra hastada artık ciddi bir sıkıntı kalmaz. Tabii bu ameliyatlardan sonra sinüzitlerden sonra, sinüzit ameliyatlarından sonra mutlaka belli aralıklarla bize kontrole gelmesi gerekir hastanın. Eğer sinüslerin içine bir birikime biz saptarsak hemen müdahale etmekteyiz. Bu müdahaleden kastım ameliyat değil. Medikal tedaviler, yıkamalar, ilaçlar, spreyler. Biz bunlarla tekrar olmasını engelleriz. Bizim kesin hedefimiz, birinci hedefimiz sadece ameliyat yapmak değil, ameliyattan sonra da uzun süre bir birlikte yola çıkmaktır. Sinüzit cerrahisinde. Çünkü sinüzit hastalıkları, doğası gereği devam eden hastalıklardır. Biz bir yerden onu kesmiş oluyoruz ama tamamen bitirmiş belki olmayız. Bunun için mutlaka hastaların bize gelip kontrol etmemiz gerekir.